1946'da S. S. Stevens tarafından öne sürülen değişken ölçeğine göre değişkenleri sınıflandırmayı baz alan model, değişkenin içerdiği bilgi miktarı ve ölçümün hassasiyeti odaklıdır. Sınıflandırma neticesinde verilere uygulanabilecek istatistiksel analiz yöntemlerini rahatlıkla tespit edebiliriz.
Temelde değişkenler ölçek türlerine göre dört gruba ayrılırlar: Sınıflayıcı ölçek (nominal), sıralayıcı ölçek (ordinal), aralık ölçeği (interval) ve oransal ölçek (ratio).
Nominal olarak da bilinen sınıflayıcı ölçek, verileri mevcut kategorilerden birine dahil eder. Örneğin bir test sonucuna göre yapılan negatif-pozitif sınıflandırması veya üretim sonucuna göre bozuk-normal şeklindeki gruplandırmalar bu ölçeğin kullanıldığını gösterir.
Bu ölçek türündeki veriler birer nitel gözlem olarak da değerlendirilebilir. Bu tip veriler kategorik değişkenlerden elde edilir. Kısacası kategorik değişkenler, nominal ölçekte gözlenen değişkenlerdir.
Ordinal olarak da adlandırılan bu ölçekte belirli bir sıralama söz konusudur. Öğrencilerin 1., 2. ve 3. sınıf gibi sınıflara ayrılması örnek olarak düşünülebilir. Burada gruplar arası sayısal farklar değil, azdan çoğa doğru yapılan derecelendirme önem taşır.
Interval ismiyle de literatürde rastlanabilecek bu ölçekte, elde edilen veriler sınıflayıcı ve sıralayıcı ölçeğin bütün özelliklerini taşımakla beraber veriler sıralandığında ölçek verilerin birbirlerine göre uzaklıklarının bilgisini de taşır. Elde edilen veriler kesikli veya sürekli olabilirler. Doğrudan ölçüm araçları ile ölçülebilir veya sayılabilirler. Bu ölçek türündeki veriler nicel gözlem olarak da değerlendirilebilir.
Sıcaklık ölçümleri aralık ölçeğine örnek olarak verilebilir. Burada veriler sıralandıklarında aralarındaki uzaklıklar hassas olarak ölçülebilir. Örneğin 45 ⁰C ile 50 ⁰C arasındaki fark 15 ⁰C ile 45 ⁰C arasındaki farktan azdır.
Önemli bir husus şudur ki bu ölçek türünde sıfır noktası yokluk anlamına gelmemektedir. Yukarıdaki derece örneğinde 0 ⁰C herhangi bir sıcaklığın olmadığı anlamına gelmemektedir. Deniz seviyesinde suyun donduğu sıcaklık 0 ⁰C, kaynadığı sıcaklık ise 100 ⁰C denerek bu aralığın 100 eşit parçaya bölünmesi ile ölçek elde edilebilmektedir.
Ratio da denen oransal ölçek içerisinde en çok bilgiyi barındırır. Önceki üç ölçek türünden farklı olarak mutlak sıfır noktası (başlangıç noktası) bilgisini de içermektedir. Oransal ölçeğe örnek olarak ağırlık, boy gibi değişkenler verilebilir. 0 gram ağırlık veya 0 santimetre uzunluk yokluğu ifade etmektedir.
Bu ölçekte oran veya misli bilgisi de yer almaktadır. 100 santimetrelik bir masanın uzunluğu, 50 santimetrelik bir masanın uzunluğunun 2 katı şeklinde ifade edilebilmektedir. Aralık ölçeğinde olduğu gibi bu ölçekteki veriler de kesikli veya sürekli olabilirler.
Bazı durumlarda ölçekler birbirlerine dönüştürülebilirler. Örneğin oransal ölçekte ifade edilmiş bir ağırlık değişkeni, hafif-ortalama-ağır gibi sıralayıcı ölçeğe dönüştürülebilir. Bu dönüşümlerde bilgi kaybı yaşanması muhtemeldir. Bu sebeple dönüştürme işlemlerinde dikkatli olmak gerekir.
Gözlemlerin yapıldığı ölçek, uygulanacak istatistiksel analiz yöntemlerini de etkiler. Bu nedenle de gözlemlerin yapıldığı ölçeğin belirleyici nitelikleri dikkate alınmalıdır.
Bu konuyla alakalı olarak farklı ölçüm seviyelerine ve değişkenleri dönüştürmenin yollarına uygulamalar üzerinden genel bir bakış atmak için Miuul'un Ölçümleme Problemleri eğitimini inceleyebilirsiniz.
Kaynaklar